Bunun Aynısını Burada da Düşünebiliriz neden Olmasın?

Comments · 8 Views

Tape No:9114, 22.11.2008 günü saat: 14.40 da, Erkan Ö... ile yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin Ergenekon soruşturmasında tutuklu olanları sorduğu, Erkan Ö...

Tape No:9114, 22.11.2008 günü saat: 14.40 da, Erkan Ö... ile yaptığı telefon görüşmesinde; kendisinin Ergenekon soruşturmasında tutuklu olanları sorduğu, Erkan Ö...nünde Çanakkale den dönüşte Silivriye gittiklerini söyleyerek "HEPSİYLE GÖRÜŞTÜM EMİN HOCA DAHİL" "hepsi iyiler hocam selamları var hepinize ..." dediği, kendisinin Halil ve Fikret isimli şahıslardan bahsederek "....Fikret bana bi program yapar mısın dedi ..." "... ÇOK AĞIR LAFLARIM VAR ONLARI GELİŞTİREBİLİRİZ BU TUNCA Y GÜNEYİ ONLAR YAHUDİ Mİ DEĞİL Mİ ONLAR BENİM ALANIM" dediği görüşme ile ilgili olarak; Erkan Ö.. .nün İşçi Partisinin Genel Başkan Yardımcısı, Genel Başkan vekili olduğunu, Fikret dediği kişinin ise Aydınlık Ankara çalışanı Fikret A.... olduğunu, kendisinden Ulusal Kanal da bir program yapmasını istediklerini, kendisinin de kabul ettiğini ve yapabileceğini söylediğini, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili Tuncay GÜNEY in Yahudilik meselesinden konuşabileceğini söylediğini beyan etmesinden ve diğer birçok telefon görüşmesinden Ergenekon silahlı terör örgütü üyeleriyle alakalı soruşturmayı çok sıkı takip edip soruşturma hakkında sürekli dezenformasyon yapmasından şüpheli Yalçın KÜÇÜK ün Ergenekon silahlı terör örgütü içinde yer aldığı anlaşılmaktadır. .

STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) alanındaki cinsiyet ve eğitim konusu ve STEM'deki kadınların bu alanda nasıl çok az sayıda olduğu ve bu, politika yapıcılar ve sosyoloji bilimcileri için endişe verici. Yazarlar Stoet ve Geary, STEM alanındaki uluslararası bir öğrenci başarısı veritabanıını kullandılar ve bilim alanında çeşitli ülkelerde kızların erkeklere kıyasla nasıl performans gösterdiğinden bahsettiler ve bunları analiz ettiler. Analitik olarak, kız öğrencilerin üniversite düzeyinde STEM'de öne çıkan seviyelerde performans gösterme konusunda fazlasıyla yetenekli oldukları ortaya çıktı. Ayrıca analiz, matematik ve fen bilimleri gibi belirli konularda kızların erkeklere kıyasla nasıl daha iyi performans gösterdiğini ve birden fazla ülkede nasıl daha yüksek performans gösterdiğini kabul etti. Stoet ve Geary, cinsiyet farklılıklarına ilişkin göreceli akademik güçlerin nasıl olduğundan bahsediyor ve farklı ülkelerde ulusal ölçekte toplumsal cinsiyet eşitliğinin artmasıyla STEM derecelerine olan talep arttı. Buna ek olarak, arabuluculuk analizi, "daha az cinsiyet eşitliğine sahip" ülkelerdeki yaşam kalitesi baskılarının, kadınların STEM eğitimine katılımını teşvik ettiğini ve savunduğunu gösterdi.[33]

Tape no:5049 de kayıtlı 13.06.2008 günü saat 17.42’ de Emin Ç. ile yaptığı görüşmede özetle: Emin Ç.’ nin "şimdi bu iş nereden başladı tezgahlar bu Generalleri dinlediler Genelkurmayda değil mi?" dediği, Şüphelinin "evet abi şimdi genelkurmayda general dinlediler", "Diyarbakır da Diyarbakır Savcısını dinlediler", "Salim D." sonra Erdoğan T.’i dinlediler YÖK başkanı iken" "ondan sonra, e Dağlıca komutanını dinlediler" dediği, Emin Ç.’ nin "Onur D. miydi neydi o Onur D." tamam abicim, sonrada bu şey çıktı işte PAKSÜT olayı çıktı " dediği, Şüphelinin "ardından bu haftaki olaylar çıkacak" dediği, Emin Ç.’ nin " şimdi başka var mı atladığımız hani şimdi pazara bu konuyu iyi işlemeliyiz" , "hayır başka, mesala Tuncay ile bu CHP sözleşmesi yayınlandı", "o bugün bir yerlerde vardı, Haşim mi verdi diye şeyi", "evet sonra Baykal Abdurrahman Y. zirvesi yalanı hikâyesi Danıştay…", "ondan sonra SEZER’ li yemek, belki onu da dinlediler çünkü o yemeğe giden hiç kimse sızdırmaz böyle bir olayı" "belli ki dinlediler ve hemen medya kapıda bekliyordu"…"dimi... abicim" şeklinde yaptığı görüşmede kendi aralarındaki gizli örgütsel yemekli toplantıların kimse tarafından sızdırılamayacağını muhtemelen illegal olarak dinlendiğini iddia ettikleri, devamında ise aynı konuda bazı devlet bakanlarına küfürler ederek, bazı general ve subaylarında dinlendiğini aralarında konuştukları. Bu görüşme içeriğinden aralarındaki gizli toplantıların deşifresine çok ciddi tepki gösterdikleri de anlaşılmaktadır.

Terör örgütü üyesi olmak ile suçlandığını, ancak bu örgütte konumun ne olduğunu, örgütün nasıl oluştuğunu, örgüt üyeleri arasındaki iş birliği, hiyerarşik yapının açıklanmadığını, örgüt yapısının dahi belli olmadığı bir örgüte üyelikten yargılanmasının mümkün olmadığını, şu anda yargılaması yapılan dava ile ilgili olarak 470 üzerinde klasör olduğunun söylenildiğini, bu kadar evrakın arasında kendisini suçladıkları üyelik konusunda üç yerde isminin geçtiğini, bunlardan ikisini Tuncay GÜNEY ve Ümit SAYIN'in söylediğini, aynı suçlama ile beraber getirildiği Kemal GÜRÜZ ile daha önce hiç yüz yüze gelmediğini, Tuncer KILINÇ ile geçen sene bir düğünde karşılaştıklarını, bu konuyu da konuştuklarını, sonrada aynı örgütün üyeliği ile suçlandıklarını, İlhan SELÇUK'u tanıdığını ancak 20 yıldır görmediğini, Doğu PERİNÇEK'i tanıdığını, 1999 yılında birlikte Haymana Cezaevinde bulunduklarını, Doğu PERİNÇEK'İ sevdiğini ancak hiçbir fikriyatının uyuşmadığını, kendisine C.Savcılarının üye olduğuna dair doküman var dediklerini ve gösterdiklerini, kendisinin iradesi dışında yazılmış dokümanlar ile nasıl itham edileceğini, Doğu PERİNÇEK'e hain diye söylediğinin söylendiğini, sonra bu kişinin örgütüne üye olduğunun söylendiğini, Veli KÜÇÜK'ü tanımadığını, örgüte üye olduğu konusunda hiçbir delilin olmadığını, amacın kendisini susturmak olduğunu, 1993-1998 yılları arasında Fransa'da kaldığını, hakkında hapis cezası olduğunu bildiği halde 29 Ekim 1998 yılında Türkiye'ye döndüğünü, kendisini PKK ile irtibatlandırmaya çalıştıklarını, Abdullah ÖCALAN Türkiye'ye getirilince kendisinin de Fransa'dan döndüğünün söylendiğini, bu konuda gizli tanık beyanından söz edildiğini, oysa ki Abdullah ÖCALAN 19 Şubat 1999 yılında yakalanıp, Türkiye'ye getirildiğini, bu iddianın da mesnetinin olmadığını, Abdullah ÖCALAN'la iki kez görüştüğünü, bir üniversite öğretim üyesi olarak gittiğini ve görüştüğünü, bu konuda da yargılanmadığını, görüşmesindeki amacın bu ülkeye savaş açmış kişilerin ne istediklerini öğrenmek olduğunu, Türk halkının kendisine karşı savaşan kişilerin amaçlarını öğrenmek hakkı olduğunu, kendisinin hiçbir dönemde PKK üyeliğinden yargılanmadığını, kitapları dolayısıyla yargılandığını, 2000 yılında şartlı erteleme yasasından yararlanarak cezaevinden çıktığını, kendisinin hiçbir hukuk dışı davranışının olmadığını, Kemalist olmadığının söylendiğini, söyleyenlerin ise Kemalizme düşman olanlar olduğunu, kendisinin tarihin gerçeklerini kaleme aldığını, Sivas Kongresinde manda kabul edilmemiş denilemeyeceğini, bunun bir gerçek olduğunu, Kurtuluş Savaşında diğer komutanları da ön plana çıkardığını, bunun Kemal Paşa'yı geri tepmek olmadığını, sonuç olarak kendisinin hiçbir terör örgütü ile ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.

If you cherished this posting and you would like to obtain additional information relating to escort diyarbakıR kindly stop by our own webpage.
Comments