(110) ile numaralandırılmış not kağıdında, "7- 24 Mayıs 1993 33 Er, 2- 2 Temmuz 1993 33 yazar yakıldı, 2 otel görevlisi 2 saldırgan" ibarelerinin yazılı olduğu, (Dokümanda geçen tarihlerle ilgili olarak yapılan araştırmalar sonucunda: 24 Mayıs 1993 yılında PKK Terör Örgütü tarafından Bingöl-Elazığ karayolunda 33 Er'in şehit edildiği yine 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 Alevi yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayların meydana geldiği tarihlerin not alındığı anlaşılmıştır.) -(96) adet (1) den (96) ya kadar numaralandırılmış el yazısı ile yazılmış ve üzerleri paraflatılmış not kağıtlarının içeriğinde; - (1) sayfa "22 Eylül 95" ibaresi ile başlayıp, "kapalıdır" ibaresi ile biten el yazısı ile yazılmış not kağıdının içeriğinde; Politika ve ideoloji tanımlarının yapılmasının ardından "Örgütün hareket gücünde en etkili olan ideolojidir. Biz şimdiye kadar karşı tarafın gücünü azaltmada ve kendimizi güçlendirmede etkili olduk. Ancak gücümüzü örgütlemedik. Tek ideoloji kaynağı olduğumuz için yine de ayakta kalabildik. Örgütlenemememiz bizim dışımızda nedenlere bağlıdır. Biz hep yıkılış ve kaçış zamanında var olduk. İdeolojimiz hep kütlemize fazla gelmiştir. Devam etmek durumundayız. Geriye dönüş kapalıdır. " yazdığı, -(1) adet siyah renkli üzerinde herhangi bir ibare bulunmayan telefon fihristinin içeriğinde; Fihristin C-Ç bölümünde Sanık Gürbüz ÇAPAN'ın isim ve 0532 214 02 13 numaralı telefonunun yazılı olduğu, İ-J bölümünde "işçi Partisi 231 81 11" yazdığı, K-L bölümünde "Sabih KANADOĞLU 505 367 22 32" yazdığı, V-Ybölümünde "Vedat YENERER 246 53 62, Merdan YANARDAĞ Kanal BİZ 371 25 00" yazdığı, -(39) adet (1) den (39) a kadar numaralandırılmış üzeri paraflatılmış el yazması doküman ve notların içeriğinde; Dokümanın (1) ile numaralandırılmış sayfasında, el yazısıyla yazılmış "KÜRDİSTANA HOŞ GELDİNİZ Gaziantep Üniversitesindeki devrimci yurtsever öğrenciler APONUN
"Tarık Ümit’in kızı olduğunu, babasının en son 2 Mart 1995 de Yaman Hakkı ile görüştüğünü, Yaman Hakkı’nın Kıbrıs Bankasındaki Müdür olduğunu ve babası ile bu bankaya ortak olduklarını, bankanın başka ortakları olup olmadığını bilmediğini, Babası Tarık Ümit’in 3 Mart 1995’te İstanbul Erenköy Divan Pastanesine gitmiş olduğunu, babasının bu pastaneye gittiğini orada çalışan garsonlardan öğrendiğini, babasının burada Ziya ve Ayhan isimli iki polis memuru ile buluştuğunu, bunu da Jandarmada Jitem’ci Assubay Ahmet Alatıntaş’tan öğrendiğini, bu iki polis memurunun İbrahim Ağabey seni evde bekliyor oraya gideceğiz dediklerini öğrendiğini, İbrahim’in İbrahim Şahin olup olmadığını bilemediğini, 4 Mart 1995 günü saat 13.30 sıralarında babasının otomobilinin Silivride bulunduğu yere gittiğini, Jandarmanın araştırmaya başladığını ve aracın plakasının sahte olması üzerine Jandarmada bir süre alıkonulduklarını, daha sonra Kadıköy Cumhuriyet Savcılığına giderek babasının hayatından endişe duyduğu için müracaatta bulunduğunu, babasının serbest ticaretle meşgul olduğunu, Kıbrıstaki bir bankanın ortağı olduğunu, son zamanlarda tek uğraştığı işin bu olduğunu, Almanyada yaşıyan bir ablasının bulunduğunu, babası Tarık Ümit’in kaybolmasından hemen sonra Mehmet Eymür’ün kendisini telefonla aradığını ve iki arkadaşını da İstanbul’a gönderdiğini, babasının kaybolmasında Korkut Eken’in rolü bulunduğunu, ifadeye gittiğine bunu belirtmesini söylediğini, Mehmet Eymür’ün de, Korkut Eken’in de babasının arkadaşı olduklarını, If you adored this write-up and you would such as to get additional info relating to escort diyarbakıR kindly browse through the web-site. Jandarma JİTEM’den assubay Ahmet Altıntaş’ın Tarık Ümit ile ilgili bir çalışma yaptığını ve Avşar kederoğlu ismini sorduğunu, böyle bir şahsı o ana kadar hiç duymadığını, kendi duyumlarına göre babasının iki polis memuru ve ibrahim Şahin tarafından Abdullah Çatlı’ya teslim edildiği ve bir daha Tarık Ümit’in piyasaya çıkmadığını; Korkut Eken ile İstanbul Feneryolunda 10 dakika kadar görüştüğünü ve bu görüşmede Eken’in kendisine babasının yurtdışında bir görev yollandığını, söylediğini,
Tape No: 10945, 21.01.2009 tarihinde Sabih KANADOĞLU ile Coşkun M... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Coşkun M.nin "merhaba Sabih bey" "Ortadoğu Teknik Üniversitesinden arıyorum da" "Uluslararası ilişkiler bölümünden" "Yalçın KÜÇÜK ünğrencisiyim " "Kendisinin tutuklanmasına karşı bir imza kampanyası başlatacaktık ta " "Sizin de destek verip veremeyeceğinizi öğrenmek için aramıştım " dediği, Sabih KANADOĞLU'nun "Şimdi o şekilde bir hani dışarıya yayınlanmış bir bildiriye imzalamama gerek yok o benim sınıf arkadaşım zaten onu desteklemek" "o benim lise arkadaşım devamlı da konuştuğum bir kişi" "Yani onun için hani onu dışarıya vuracak bir protestoya katılmanın bir anlamı yok yani o kendim için söylüyorum sizin için değil" dediği, Coşkun M.nin "Tabi sizin için öyle ama bizim için çok büyük bir şey kazanım olacaktı sizin isminiz çünkü ..." dediği, Sabih KANADOĞLU'nun "Yani sizi de kutluyorum tabi tabi çok yerinde bir iş yapıyorsunuz" "özel bir durumum var yani o itibarla benim dahil olmamın bir anlamı yok yani" dediği,