Türk Ekonomi Bankası

Comments · 7 Views

Mardin (Yakın Çevresi):
Diyarbakır’a yaklaşık 90 km mesafede olan Mardin, taş mimarisi, tarihi kiliseleri ve medreseleriyle büyüleyici bir destinasyondur.

Mardin (Yakın Çevresi):
Diyarbakır’a yaklaşık 90 km mesafede olan Mardin, taş mimarisi, tarihi kiliseleri ve medreseleriyle büyüleyici bir destinasyondur. Bir escort partnerle Mardin Old City’de gezintiye çıkabilir, Deyrulzafaran Manastırı’nı ziyaret edebilir ya da yerel restoranlarda Mardin’in ünlü sembusek ve kaburga dolması gibi lezzetlerini tadabilirsiniz. Mardin’in mistik atmosferi, romantik anlar için idealdir.
Batman (Hasankeyf):
Diyarbakır’a yaklaşık 100 km uzaklıkta olan Hasankeyf, Dicle Nehri kıyısında, tarihi kalıntılarıyla ünlüdür. Escort partnerinizle Hasankeyf’in antik mağaralarını keşfedebilir, nehir kenarında yürüyüş yapabilir ya da bölgedeki çay bahçelerinde huzurlu bir mola verebilirsiniz.
Şanlıurfa (Yakın Çevresi):
Diyarbakır’a yaklaşık 180 km mesafede olan Şanlıurfa, Göbeklitepe ve Balıklıgöl gibi dünyaca ünlü mekanlarıyla bilinir. Bir escort partnerle Göbeklitepe’nin arkeolojik sırlarını keşfedebilir, Balıklıgöl’de manevi bir atmosferde vakit geçirebilir ya da Urfa’nın meşhur isotlu kebap lezzetlerini deneyebilirsiniz.
Eğil:
Diyarbakır’a 50 km mesafede bulunan Eğil, Dicle Nehri’nin oluşturduğu doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla öne çıkar. Escort partnerinizle Eğil’de tekne turuna katılabilir, Eğil Kalesi’ni ziyaret edebilir ya da nehir kenarında piknik yapabilirsiniz.
Siverek:
Diyarbakır’a yaklaşık 90 km uzaklıkta olan Siverek, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle dikkat çeker. Bir escort partnerle Siverek’in yerel pazarlarını gezebilir, yöresel ürünlerden satın alabilir ya da çevredeki doğal alanlarda yürüyüş yapabilirsiniz.
Diyarbakır Escort Hizmetlerinin Avantajları

Mehmet Demirtaş isimli şahsın dayısı olduğu, Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayısı vasıtası ile tanıdığını,Osman dayısının kendisine Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayısının komutanı olduğunu söylediğini, 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayma kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştığını,. Oktay Yıldırımın da sürekli olarak istasyona dayısı Mehmet Demirtaş'ı görmeye geldiğini,. 2004 yılı Mayıs ayında askere gittiğini, 2005 yılı Ağustos ayında askerden döndüğünü ve 2005 yılı Ekim ayı başlarında İstanbul'a gelerek ağabeyi Murat Yiğit'in yanma yerleştiğini,. Bu dönem içerisinde Ümraniye oto sanayinde yıkama yağlama işine girdiğini ve 4-5 ay burada çalıştığını, 2005 yılı sonlarında dayısı Mehmet Demirtaş'ın yanma gelerek kendisine bir manav açalım dediği şüpheli Ali YİĞİT'in de bunu kabul ettiğini ve Ümraniye Mithatpaşa Cad. Güngör Sok. No .2/1 sayılı adresteki manavda çalışmaya başladığını, manavın hemen arkasında bulunan evde dayısı Mehmet Demirtaş'ın oturduğunu, Daha sonra bu evden taşındığını, Oktay Yıldırım isimli şahsın manavda çalıştığı dönemlerde Mehmet dayısını ziyarete geldiğini ve sık sık telefonla görüştüklerini, Ayrıca adını daha sonradan öğrendiği Mahmut Öztürk isimli şahsında manava dayısını ziyarete geldiğini,

Hüseyin'in: Alemlerin rabbi olan Yüce Allah'ım, bırak suçu sen milleti diyorsun ya, gurup kur, yer altıma inin, şunu vur, bunu vur, herkese diyorsun , Mehmet Fikri'nin: Yavrum ne vuru..., Hüseyin'in: Demediğin adam kalmadı be, Mehmet Fikri'nin: Böyle bir şeyle alakamız yok, Hüseyin'in: Kime diyorsun, çağırıyorsun karşına,tabi bir tanesi adam vursa Hüseyin'in'e kitîeyeceksin değil mi, Hüseyin'in: Ben hiç hayatımda yalan söylemedim, söylemem, senin için bir kere yalan söyledim bir de Allah'ımı şahit tuttum, Aynı gün Allah'ım bana tokat attı, ertesi gün, senin için söyledim, ama sen benim hiçbir konuda ne yanımda ne arkamda durdun, Danıştay davasına gittim telefonunu bile iptal ettin, Hırant Dink davası olmuş burası polisler dolmuş iki gün buraya gelmedin, ne oluyorsa, Mehmet Fikri'nin: Ne geleyim, polisleri çağırdım, Mehmet Fikri'nin: Polisleri gönderen ben değil miyim, Hüseyin'in: Hiç unutmuyorum onu, dedin ki, ben gidiyorum, danışacağım yerler var, beni iyi eğitiyor,demek ki senin bağını ve bağlantını ama, Hüseyin'in : Hep beni ön plana koydun, arkadan 30 Ağustos Ankara'ya gittik, Kızılay meydanına yürüdük, yürüdüğümüzde baktım, Mehmet Fikri'nin : gelmedi bir de telefonlarla devletin başına eşkıya etti bizi, Hüseyin'in :Çok tehlikeli adamsın, Hüseyin'in : Hendek'te senle anlaşma yaptık, Mehmet Fikri'nin: Krize giriyorsun oğlum, vaktin mi geldi, niye böyle yapıyorsun, Hüseyin'in : İşte sen böyle bir adamsın, benim ayıbım ot içmek senin ayıbın burama gömüyorum, ahde vefa olmayan adamla hiçbir iş olmaz, kırmadığın, kırmadığın insan bırakmadın, bu bir sivil hareket, bura askerin hareketi değil, askerlik yapacaksan git askeriyede yap, Kuvayı Milliye bir barış hareketidir. Bizim ordumuz var, askerimiz var, biz burada adam vurmak için burada değiliz, adam öldürmek için burada değiliz, Mehmet Fikri'nin: Deli misin lan, Hüseyin'in : Çünkü Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için burada değiliz, Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kalması için buradayız, Türkiye Cumhuriyetinin delinmiş kurumlarını tamir etmek için buradayız, Bütün üyelerime söylüyorum Allah için konuşuyorum, eğer suçluysam anlaşmamda, Hendek anlaşmamızda eğer suçlu ben olursam benim kanım sana helal, senin kanın bana helal dedin. Mehmet Fikri'nin: Sen suçlusun, ... şeklindeki konuşmalardan da anlaşılmaktadır.
Comments