Bizim Mesut Bey tanıyor onları, meslektaşlarıdır. Mesut Bey çok yakından tanıyor. Dosyada hepsi vardır. Birisi Erhan Tavşancı Kurmay Albay, paşanın özel şeyidir, yani, paşa adına İmza atıyor, Kolordu Komutanı Yaşar Büyükanıt adına imza atıyor. Ne hazindir ki 7. Kolordu Komutanlığı da bunlara uydu. Bu kelimeyi şey etti. Ha, bu devam etti. Hâlâ o inşaat devam ediyor, bitmemiştir. Hiç kadınızı kucaklayıp tepe taklak çevirip ayakta 69 yaptınız mı, mesela öncelikle bunu deneyebiliriz. Ya da yine beni kucaklarsınız, eli elinizle kalçalarımdan kavrar ve ayakta ben kucağınızdayken beni becerirsiniz. Yani, o da itiraf ediyor; diyor, ben aldım; yani, o da Bakanlığın müfettişi Zeki Yiğit'in dosyasında vardır. Bu, kriminal raporudur, yani, sahte belge olduğuna dair. SORU - Mehmet Bey, şimdi, elleri bağlı dediniz, otopsi raporu yok mu ellerinin bağlı olduğuna dair? SORU- Mehmet Ali Bey, siz uzun süre askeriyeyle iş yapmışsınız, öyle ifade ettiniz, yirmi yıl falan. DGM'deki hâkim ve savcılar dahi sabah yemin ediyordu, şimdi, 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi -ismini unuttum, orada 1. No'lu DGM Başkanıydı - o dahi dedi ki: "Vallahi, Mehmet Ali Bey, biz gidiyorduk, Diyarbakır Söz Gazetesini masamızda gördüğümüz zaman yürekleniyorduk; diyorduk, oh, bak, böyle, devleti, bu bölgede, bu Diyarbakır'da devleti savunan bir yayın kuruluşumuz vardır." Böyle yürekleniyordu hâkim, savcılar ve etle tırnak gibiydik; yani, bir suçumuz yoktu, biz devletle çalışıyorduk. Nedir ifade: Mesela, ben gözaltındayım, o gece beni gözaltına aldıkları zaman Semdin Sakık'ı da yanıma getirdiler. O yıl içerisinde, aşağı yukarı 900 aileyi Hizbullahtan dolayı mağdur ettiler ve 80-90 kişiyi gözaltına aldılar, o 80-90 kişiden, 8 kişi ancak tutuklanabildi. Bu adam bu bilgileri verecek diye onu da öldürttüler ve Hizbullah'a şey ettiler, Hizbullah’a mal ettiler. Dedi: "Getirirsen getir, getirmezsen firar diye nerede bulursak vuracağız onları veyahut ancak Avrupa'ya geçerse şey ederiz." Bunlar, burada, açtım o konuyu. Arkadaşlar geldi, onları da biraz hırpaladı tabiî. Bana belgeyi getirdiler, "çocukların 24 saat içerisinde burada teslim olacak." Çağırdım çocuk geldi, çocuklar geldi, Ankara'da idi. SORU - Şehir içerisinde kişileri alıp kırsala, terör örgütüne götürme veya aralarındaki bağlantıyı götürme, pusula götürme, yiyecek, giyecek, ilaç gibii şeyleri götürme, örgütle sürekli bağlantıları olan kişilerdir. Avukatı vasıtasıyla alıyor ve bir hafta içerisinde Ford Mondeo marka sıfır kilometrede alıyor, şeye koyuyor. Bir de benim oğlum, rahmetli Emin Altındağ, onu arıyorlardı. Ne kadar küçük görünsem de, dayanıklılığımla, performansımla çıktığımız maratonda sizden daha çok dayanacağımdan emin olabilirsiniz. Söyledim, hatlarım ne kadar küçükse, deliklerimde öyle dardır

Bize yapılan ilk müracaat 11.07.1996 tarihindedir. Adı geçen şahıs adına düzenlenmiş olan sürücü belgesi işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmıştır. 19.050 bin lira para, nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi, ölen Abdullah ÇATLI’nın (Mehmet ÖZBAY) üzerinde, Mehmet ÖZBAY adına düzenlenmiş sürücü belgesi, silah taşıma ruhsatı, silah taşıma izin belgesi, kartvizit, Baysa Ticaret adına düzenlenmiş fatura bilgi kartı, Viza kartı, Yapı Kredi Kartı, Barclay Kart, bir adet telefon kartı, İstanbul Ticaret Odası üyelik kartı, bir adet üzerinde beyaz toz taneciği bulunan naylon poşet, 44 milyon 500 bin lira, 29 adet 100’lük ABD doları, yüzelli dolar, 305 Alman Markı, ölen Gonca US’un üzerinde, sürücü belgesi, çeşitli fotoğraflar, gözlük çerçevesi, sol ayağında 24 cm. 8- Abdullah Çatlı’ya Mehmet Özbay sahte kimliği ile nüfus cüzdanı veren görevliler hakkında evrak tefrik edilerek Görevsizlik Kararı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. 10- Abdullah Çatlı’ya Mehmet Özbay sahte kimliği ile umumi ve hususi (Yeşil) pasaport verenler hakkında evrak tefrik edilerek Görevsizlik Kararı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir

O, öldürüldü, Tokat bölgesinde öldürüldü o Şimdi, bunlar, bizi polisten aldılar o gece. CEVAP - Benden nakit olarak istemedi; fakat, benim çocuğumdan çok para aldılar, en azından 5 milyar o zamanki parayla aldılar yani. Dedim: "Bak, siz dahi, PKK benden para istedi." Gerçekten, her zaman istiyorlardı. DGM'deki hâkim ve savcılar dahi sabah yemin ediyordu, şimdi, 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimi -ismini unuttum, orada 1. No'lu DGM Başkanıydı - o dahi dedi ki: "Vallahi, Mehmet Ali Bey, biz gidiyorduk, Diyarbakır Söz Gazetesini masamızda gördüğümüz zaman yürekleniyorduk; diyorduk, oh, bak, böyle, devleti, bu bölgede, bu Diyarbakır'da devleti savunan bir yayın kuruluşumuz vardır." Böyle yürekleniyordu hâkim, savcılar ve etle tırnak gibiydik; yani, bir suçumuz yoktu, biz devletle çalışıyorduk. Bu alanda da, şimdi, herhalde, ya görevli olarak gönderilmiş veyahut Hakkâri'ye ataması sağlanmıştır; fakat, tamamıyla, yani, bu bir şeydir, bu işbirliğidir, bu organizedir ve PKK'yla mücadele diye bir şey yok; yani, PKK var diye, oradaki gündemde; yani. Bu da, DGM Başsavcısının Yargıtaya yazdığı şeydir, yani, itiraz dilekçesidir. Belge de var, o belge de, If you have any questions relating to in which and how to use bayan escort diyarbakıR, you can contact us at our own site. yani, mahkeme kararı var. Bizi o an için serbest bıraktı, Hizbullahçılıktan kurtulduk ve nihayet bir hafta on gün sonra takipsizlik kararı verildi. Nihayet baktık çaremiz yoktur, biz kliktik dava açtık, Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası